Evlilikte denklik önemlidir.
Eş
adayları kendi örf ve âdetlerini,
öğrenim derecelerini, bilgi ve kültür
seviyelerini dikkate alıp kendilerine
uygun eş aramalıdırlar.
Sağlıklı bir yuva için kişinin üstün
niteliklere sahip biriyle evlenmesi
gerekmez. Kişinin kendi hususiyetlerinin
farkına varıp kendine denk biriyle
evlenmesi gerekmektedir.
Evlenmeden önce muhakkak kendimizi
tanımaya çalışalım. Böyle olmadığı
takdirde hep bir yanımızı eksik bırakıp
işin kolayına kaçarak kendi
eksikliğimizi örtecek, kapatacak eşler
ararız. Bazen gençler ideallerinde o
kadar üstün özelliklere sahip eş
adayları tasarlarlar ki bir türlü
gerçekle yüzleşip realist değerlendirme
yapmak istemezler. Ya da eş adayının
gerçek niteliklerini görmezden gelip onu
kendi hayal ettiği şekilde algılamaya
çalışır. Oysa eş adayları birbirlerini
objektif bakış açısıyla tanımaya
çalışmalı. Abartı değerlendirmelerden
itinayla kaçınmalıdırlar.
Denklikte şu konular esas alınmalı: Dinî
inanış, ahlak anlayışı, ekonomik seviye,
sosyal değerler, kültür seviyesi. Bu
temel konularda denkliği yakalayabilen
çiftler diğer konularda farklılıkları
olsa bile zamanla evlilik süreci içinde
uyumu yakalayabilirler. Her konuda
birebir denklikten ziyade adayların
birbirine karşı tahammül ve hoşgörü
içinde olmaları önemlidir. Mutluluk
ancak ve ancak bu şekilde yakalanabilir.
İdeal bir eş istemekten ziyade mutlu ve
huzurlu bir evlilik için gerekli kişisel
özelliklere sahip olma gayreti sanırım
takdire şayan bir husus olsa gerek.
Ayrıca denklik hususunda duygusal
yakınlığı göz ardı etmeyelim. Zira ortak
özellik ve duygusal yakınlık ne kadar
fazlaysa evlilik o kadar sağlıklı
gelişir. Evliliği zorlaştırmadan
realitemizi göz önünde bulundurup doğru
çıkarımlar yaparak eş adayını
değerlendirmemiz gerekir. Unutmayalım ki
dinimiz ideal, dört dörtlük bir evliliği
değil asgari müşterekte
buluşabildiğimiz, bizi hedefimize
götürecek evliliği tavsiye etmiştir. *
|